İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | lean to f. | eğilmek | ||
This house is leaning to one side. Bu ev bir tarafa doğru eğiliyor. More Sentences |
||||
Deyim | lean to f. | yönelmek | ||
Britain leans to the Atlantic rather than Europe in international relations. İngiltere uluslararası ilişkilerde Avrupa'dan ziyade Atlantik'e yöneliyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | lean to f. | olumlu bakmak | ||
Genel | lean to f. | sıcak bakmak | ||
Idioms | ||||
Deyim | lean to i. | ardiye | ||
Deyim | lean to expr. | müştemilat |